AKP’nin Kurucu genel sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır, partiyi ve Erdoğan’ı yakından tanıyan biri olarak Türkiye’deki durumu ve yakın gelecekte yaşanabilecekleri değerlendirdi.
AKP Kurucu Genel Sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır, 2002'de kurulan 58. Türkiye Hükümeti’nde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı görevlerinde bulundu. Yalçınbayır, „AKP’nin bir siyasi partiden giderek uzaklaştığını ve tek adama hizmet eden tuhaf bir kuruma dönüştüğünü“ ifade ediyor.
Yalçınbayır, biat kültürü ve korku nedeniyle AKP içinde bir çatlak beklemenin mümkün olmadığını belirtti. Tek adam, partili cumhurbaşkanı ve “parti yargısı“ tartışmalarını değerlendiren Ertuğrul Yalçınbayır, “hayır“ oylarının önde çıktığı büyük şehirlerin değişen refleksinin önemli olduğunun altını çizdi.
Yalçınbayır şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin yolunu seçim değil geçim belirleyecek. Kafadaki anayasa yürümez. Çare demokrasi… Fakat bu sanıldığı kadar uzak bir seçenek değil!“ Cumhurbaşkanı'nın taraflılığını da eleştiren Yalçınbayır, “Artık 'parti’ devletin içinde, devlet de partinin içinde. 'Ayrıcalıklı parti, sivil örgütlenme hakkının ihlali, partizanlık, kişisel ve kurumsal baskı’ konularında tartışmalar devam edecek.“
“En başında, 'Devletin başı, partinin başı olacak’ denilseydi AK Parti kurulamazdı“ diyen kurucu üye, şöyle devam etti: “Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, mukayeseli hukuka, yerleşik siyasi kültüre aykırı, ezber bozan bir anlayış asla düşünülemez ve kabul edilemezdi! ‚Devletin başı, tek partinin de başı olacak.‘ Peki, bu tartışmaların ortasında milletin birliği nasıl temsil edilecek? ‚Alışırsınız, alırşınız‘ demekle bu iş yürümez!“
Yalçınbayır, AKP’nin artık siyasi bir parti olmadığına da değindi: “AK Parti’li üyeler ve yöneticiler arasında aykırı davranışlar, karşı görüşler olmayacak. Parti uygulamalarına ‚Hayır’ diyen kalmayacak.‘OHAL’ler ‚Ak Parti’de de yaşanıyor, yaşanacak… Zaten OHAL’ler ‘bu hal’ oldu, sıradanlaştı. 'Ak Parti’de çatlak olmaz. Çünkü AK Parti artık sivil bir örgütlenme değil. Devlete, devletin başına itaat ve emirlere riayet eden bir kurum.“
Partili yargıçlar dönemi “Önümüzde HSYK yapılanması var. Tarafsız ve bağımsız yargıda, partili yargıçlar dönemi başlıyor. Yüksek mahkemeler kuruldan, yakından, yandaştan oluşacak. Ancak günümüzde bu anlayış sürdürülemez. Dünyada ve Türkiye’de daha önce yaşananlardan ders alınmazsa adalet tesis edilemez!“
Ertuğrul Yalçınbayır; kuvvetler ayrılığı konusunda da şunları söyledi: “Anayasa uyum yasaları, devleti ve milleti referandumdan daha çok uğraştıracak, daha çok gerecek. Gerçekte bağımsız ve tarafsız yargının uygulaması gereken kanunlar, 'devletin başı’ tarafından dizayn edilmek isteniyor! Bu anayasa değişikliği; demokrasiye, kuvvetler ayrılığına, meclise, yargıya, sivil topluma, partilere uymaz. Yasaya aykırıdır!
Türkiye’nin esas sorununun seçim değil, ‚geçim derdi‘ olduğuna vurgu yapan Yalçınbayır, ülkenin hızla normalleşmesi gerektiğini vurguladı: “İşimiz ayıp aramak değil, uyarmak. Durum tespiti yapmaz, gelişmeleri bilimin ışığında değerlendirmez, gerçeği yaymaz, denge ve denetim mekanizmaları kurmaz, açık ve şeffaf olmaz, düşündüklerimizi söylemez ve yazmazsak hep açık veririz. Bu açık sürdürülemez. Çare normalleşmekte!“
Partinin kurucu üyesi, AKP’nin kurumsallaşan „günübirlik felsefesine“ dikkat çekerken, halkın genelinin işlerin farkına varmaya başladığından söz etti: “AK parti her koşulda maç kazanmayı düşünen futbol takımı gibi. Sadece sonuç önemli! Maç kazanılsın da nasıl olursa olsun…Türkiye’de Hayır’lar tükenmedi. Toplumsal muhalefet yeni başlıyor. Karanlıktan kurtulmanın yolu ilke, gayret ve sabırdan geçiyor! Halkın geneli görmeye başladı. Kim ne yaparsa yapsın; yeter ki halk görsün, anlasın, hesap sorsun. Her şey değişir. Eninde sonunda hak ve adalet kazanacaktır. Ama bugün ama yarın, çekilenler bitecektir. Yeter ki umut bitmesin.“