İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

Oğuz Güven, cezaevine gönderilen 13. Cumhuriyet çalışanı.

Amaç gazeteciliği „biçmek“

Gazeteci Oğuz Güven tutuklandı. Gerekçe: Cumhuriyet.com.tr. tarafından atılan ve 55 saniye sonra silinen bir tweet. Asıl gerekçe: „Cumhuriyet gazetesini kapatmak, dizayn etmek.“

ERK ACARER, 2017-05-17

Bu da oldu; Gazeteci Oğuz Güven 'haber başlığı’ yüzünden tutuklandı.

Yazılı ve görsel basındaki pek çok medya kuruluşunda editör, istihbarat şefi ve yayın koordinatörü olarak görev alan duayen gazeteci…

Uzun yıllar birlikte de çalışma fırsatı bulduğum meslektaşımla kısa bir süre önce, İstanbul'da tesadüfen karşılaşıyoruz. Oturup çay içiyoruz. ‚Slim sigarasını‘ söndürüyor; kalkıyor, sarılıyoruz. Sıra hangimizde kestiremiyoruz. Vedalaşırken gülümsüyor…

“Kim bilir bir daha nerede, ne zaman görüşürüz kardeşim?“

Cumhuriyet Gazetesi İnternet bölümü şefi Oğuz Güven, 15 Mayıs günü tutuklandıktan hemen sonra şu kelimeleri söyledi: “Bu çürümüşlük karşısında yapacak bir şey yok!“

Suçu: Türkçede sıkça kullanılan deyimi gazetenin resmi twitter hesabından paylaşılan haberin başlığına çıkartmak! Deyim; özellikle trafik kazalarını anlatmakta kullanılıyor. Cumhuriyet.com.tr. tarafından atılan bu başlık, tutuklanmasına yol açıyor: “Savcıyı kamyon biçti!“

Türkiye’de yakın zamandaki darbe girişiminin davalarına bakan savcılardan birinin ölümüne ilişkin haber, Güven’in ‚terör örgütü propagandası’ yapmaktan cezaevine gönderilmesine yetiyor. Darbe ile mücadele edenleri aşağıladığı ileri sürülüyor. Oysa Oğuz Güven haberin hassasiyet yaratabileceğini fark ediyor ve henüz 55 saniye sonra tweet’i sildiriyor.

Başlık bahane!

Güven, 4 gün süren gözaltının ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak, Silivri Cezaevi’ne yollanıyor. Hedef, iktidar ve Erdoğan eleştirisi yapan medya kuruluşları ile onlara bağlı kişileri tamamen susturmak. Tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi yazar, yönetici ve avukat kadrosuna bir kişi daha ekleniyor, sayı 13’e yükseliyor. Oğuz Güven tutuklandıktan hemen sonraki gün Cumhuriyet’in manşeti: ‘Hukuku biçtiler.“

Cumhuriyet Gazetesi'ndeki meslektaşlarımızdan biri, hüzünlü bir tonla kara mizaha başvuruyor: “Hiçbir şey olmasaydı onu, 'slim sigara’ içtiği için tutuklayacaklardı.“

Türkiye’de gazeteciler böyle tutuklanıyor. İlk olarak hedef gösteriliyorlar. Ardından kendilerine vazife çıkaran savcılar harekete geçiyor. Bu sırada iktidar olanları uzaktan izliyor. Gazetecilerin Tayyip Erdoğan'ı destekleyen bir “meslektaşları“ tarafından hedef gösterilmeleri ise özellikle can sıkıcı bir konu. Erdoğan iktidarının bir 'muhbir vatandaş, gazeteci’ modeli yaratmasına tanıklık ediyoruz. Oğuz Güven’in tutuklanmasında da benzer bir olay yaşandı.

'Hukuku biçtiler’

Güven'in tutuklanmasının ardından Cumhuriyet Gazetesi avukatı Tora Pekin şunları söylüyor: “Asıl hedefin Cumhuriyet Gazetesi'ni kapatmak ya da dizayn etmek olduğu artık tamamen anlaşılıyor. Adeta savcılara, ‚Gazeteyi bitireni ödüllendiririz‘ diyorlar.“

Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç ise; “Godot’yu bekler gibi hukuku bekliyoruz. Ancak yine de karamsar olma hakkımız yok, bir çıkış yolu bulacağız“ ifadelerini kullanıyor.

Gazetenin yazı işleri müdürü Bülent Özdoğan da 'çıkış yolları’ konusunda atılması gereken adımlardan söz ediyor: “Yargıdan bir şey bekleyemeyiz artık. Toplumsal tepkinin büyümesi ve birliktelik ruhunun artması şart.“

ERK ACARER, 2017-05-17
GERI
YAZAR HAKKINDA