Kürdistan Bölgesel Yönetimi, tehditlere ve dış baskılara rağmen referandumu ertelemeyecek. Süleymaniye halkı referandum hakkında ne düşünüyor?
Süleymaniye'de Belediye Pazarı’ndan Büyük Cami’ye kadar uzanan caddede Peşmerge ve asayiş gücü sık sık devriye geziyor. Bayraklarla donatılan ana yollar ve sokakardaki kitleler, referandum için duyulan heyecanı ortaya koyuyor. Süleymaniye’de 25 Eylül Pazartesi günü yapılması planlanan Kürdistan Bağımsızlık Referandumu'na ilgi yoğun.
1 milyondan fazla kişinin yaşadığı Süleymaniye’nin en işlek bölgelerinden biri olan Mawlawi Caddesi üzerinde uzanan sağlı sollu dükkânlarda televizyonlar açık, bölgedeki gelişmelerle birlikte dünyanın diğer ülkelerinden referanduma gelen tepkiler izleniyor.
Yerel kaynaklarla birlikte halk da endişelerini dile getiriyor. IŞİD’in saldırı açıklaması, olası bir Haşdi Şabi saldırısı ve dışarıdan müdahale ile savaş ihtimali üzerinde konuşuluyor.
Bağımsızlık referandumu oylaması iki yıldır fiili başkanlık sürdüren, parlamentoyu işlevsiz kılan Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin yönetim krizini aşma ve kendisini ulusal bir lider olarak kabul ettirme eğilimi olarak değerlendirilebilir. Barzani’nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) dışındaki partilerin geneli referanduma sıcak bakmasa da tam anlamıyla karşı duruş da sergilemiyorlar.
Sesleri düşük olsa da bir hayır cephesinin olduğunu da söylemek mümkün. Kendilerini Neğer (Hayırcılar) olarak adlandıran grup; “Referandum demokratik bir haktır“ görüşüne sahip olmakla birlikte, bunun işlevsel bir parlamentonun kararıyla yapılması gerektiğini belirtiyor. Halk ise meseleye duygusal yaklaşıyor. Ne var ki temelde istekler çok anlaşılır: “Bir devlet statümüz olsun. Bizim kararımız, iç meselemiz kimse karışmasın!“
Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi’ne (IKBY) ait Başkent Erbil, Kerkük, Dahok gibi önemli şehirlerin yanı sıra Süleymaniye’de de üzerinde durulan en önemli soru referandumun yapılıp yapılmayacağı ile ilgili. Amerika, Türkiye, Fransa, İran, Irak Yönetimi ve Birleşmiş Milletler’den (BM), referanduma karşı tepkiler birbiri ardına gelirken, Kürdistan bölgesinde yaşayanların büyük bir bölümü 'bağımsızlık’ talebiyle halk oylamasının yapılmasını istiyor.
Genel izlenim, Arap milliyetçileri ve Türkmenler dışındaki nüfusun tamamının bağımsızlıktan yana olduğu yönünde. Nüfus dağılımına bakıldığında, referandum gerçekleşirse yüzde 90 oranında, bağımsızlığa evet oyu çıkacağı tahmin ediliyor. Kürtlerin referandum heyecanı basit cümlelerde gizli. Belediye Pazarı’nda konuştuğumuz bir kişi; “Yüz yıldır bunu bekliyoruz“ diyor ve ekliyor: “Bir pasaportumuz bile yok!“
„Referandum; sadece o bölgede yaşayan halkı ilgilendiren bir seçim değil mi? Neden Irak Merkezi yönetimi, Amerika, Türkiye, İran ve Avrupa ülkeleri halkın iradesine müdahil olma isteğinde?“ Herkes aynı soruları soruyor ve sitem ediyor; “Eğer petrol ve gaz cenneti Kerkük, Kürdistan içinde yer almasaydı, elbette Irak Kürt Bölgesi’nde yapılması planlanan referandum, bu kadar büyük yankı bulup, tepki çekmeyecekti.“
Doğal kaynak zengini Irak Kürt Bölgesi’nde, ilk başta göze çarpan yoksulluk büyük bir çelişki olarak dikkat çekiyor. Halk; “Durumumuz her geçen gün kötüye gidiyor“ diyor. Çoğunluk memur. Halk, maaşların gecikmeli ve eksik ödendiğinden söz ediyor.
Suriye iç çatışması, pek çok yeri olduğu gibi bölgeyi de etkilemiş durumda. Tüm Irak’a akın eden Suriyeli sayısı 2 milyona yakın. Suriyelilerle dolup taşan Süleymaniye’de, sığınmacılar otellerin kapısında dileniyor.
Büyük Çarşı’da bir baharatçı dükkânı işleten Şüena Üsman (44), bölgede siyasi bir birlik olmamasından şikâyetçi olanlardan. Gerçekte de Kürdistan siyasetinin çok parçalı bir yapısı var. 50’ye yakın parti bulunuyor. Barzani’ye bağlı Kürdistan Demokrat partisi (KDP), Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ile Goran Hareketi’nin yanı sıra, İslami çizgideki Kürdistan İslami Grubu (KİK) ve Yekgurtu gibi partiler bulunuyor.
Soldaki partiler arasında ise Sosyalist Demokratik Kürdistan (SDK) Partisi ile Kürdistan Komünist Partisi (KKP) var. “Kürtler birlik olamıyor“ diyen Şüana Üsman, 'bağımsızlık konusunda’ çıtayı yüksek tutanlardan: “Referandumu destekliyorum. Çok fazla parti var. Siyaset ve ideolojiden çok aşiret konuşuluyor. Aslında hepsi birleşse Kürdistan özgür olur. Gerçek bağımsızlık 4 bölgeyi de içine alan bir devlet yapısıyla sağlanabilir.“
Yine Büyük Çarşı’da 21 yıldır kuyumculuk yaptığını söyleyen 'bağımsızlık’ taraftarı Rizgâr Nuri (41), Irak’ın giderek fakirleştiğine dikkat çekiyor: “İş yok, para yok, maaş yok. İnsanlar iki ayda bir maaş alabiliyor. Bağımsızlık istiyoruz. Bu talep, halkın talebi, kimse karışamaz. Sözgelimi Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, referanduma karşı çıkıyor. Bu işler başka liderlerin kararıyla olmuyor.“ Nuri; referandum sırasında ve sonrasında yaşanabilecek gelişmeler konusundaki endişelerini de dile getiriyor: “Yüreğimiz savaştan yana değil, bundan herkes zarar görür.“
Musullu bir Türkmen olup, bölgenin IŞİD’in eline geçmesinden sonra oradan kaçarak Süleymaniye’ye yerleşen Cemil A. (55) ise referanduma karşı. Bütünlüğün önemini savunan Cemil A.; buna rağmen halkın iradesinin önemine vurgu yaparak, “Kerkük olmasaydı referandum dünyanın her yerinde bu kadar ilgi görmez, tepki çekmezdi“ diyor.
Cemil A. Musul’daki tanıklıklarını ve kendisine aktarılanları da şöyle anlatıyor: “IŞİD’i kim besledi? Elbette Amerika, İsrail ve Türkiye gibi ülkeler. Türkiye’den koli koli silah geldi. Felluce’de Amerikan askerleri ellerinde bir listeyle gelip önemli IŞİD liderlerini helikopterlerle alıp gittiler. Büyük bir oyunun içindeyiz. Halkları kendi haline bırakmıyor, onlara ait olanı çalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Referandumu da bu oyundan kopuk düşünmüyorum.“
Bir büfe sahibi olan Lokman Arif (51) ise tepkisini “Yeter kölelikten bıktık“ diye dile getiriyor. Emperyalizmle birlikte Erdoğan politikalarını eleştiriyor: “Bir devlet istiyoruz. Bu isteğimize ne ABD ne Türkiye ne de Avrupa karışabilir. Türkiye Meclis’te tezkere kararı alacakmış. Bizden menfaati var. Buradan 700 bin varil petrol gidiyor. Türkiye yıllardır “Musul-Kerkük benim“ diyor. Osmanlı’yı referans gösteriyor. O zaman Balkanlar ve Yunanistan’dan da hak iddia etsin. Osmanlı’nın yıkılmasıyla, o dönem kapandı. Bunun anlaşılması lazım.“
Konuşmaktan endişe duymayan tek kadın olan 24 yaşındaki Başhin S. Fikirlerini şöyle aktarıyor: “Sonuçların iyi olacağını düşünmüyorum. Türkiye, Avrupa, Amerika ve İran sorun çıkarıyor. Elbette bağımsızlık istiyoruz. Ancak Kürdistan buna henüz sistem olarak hazır değil. Kürdistan’a her şey İran ve Türkiye’den geliyor. Beklemeliyiz.“
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, bugün (24 Eylül 2017) bir basın toplantısı düzenleyerek referandumdan geri adım atmayacaklarını söyledi. Barzani, “Güvenliğimizi sadece bağımsızlıkla garanti edebiliriz“ dedi. Pazartesi günü (25 Eylül 2017) Irak Kürdistan bölgesindeki halk, bağımsızlık amacıyla sandığa gidecek.