Cumhurbaşkanı Erdoğan Berlin'e geldi. Şehirde yoğun güvenlik önlemleri var. Sevgi gösterileriyle birlikte protesto eylemleri de haftasonu boyunca devam edecek.
Brandenburg Kapısı ve Federal Meclis binasına çıkan Unter der Linden Caddesi barikatla kapalı. Bisiklet dahil hiçbir araç geçemiyor. Barikatların yan taraflarından sadece yayalar yürüyebiliyor. Kafasına ay-yıldız sembolleri olan bant bağlamış sakallı, esmer bir genç telaşla yürüyor. Birazdan araç konvoyunun geçeceği caddeye meraklı gözlerle bakıyor. Elinde tuttuğu müzikçalardan, Türkiye’de milliyetçiler tarafından çok sevilen bir şarkı çalıyor; “Irmağının akışına ölürüm Türkiyem…“
Tarihi kapıya açılan yolun önündeki meydanda yer alan Hotel Adlon, misafirini bekliyor. Gökyüzünde helikopterler uçuyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin „tek adamı“ uzun bir sürenin ardından Almanya’yı ilk kez ziyaret ediyor. Şehir, 5 bin polise ve otel çatısına yerleştirilen keskin nişancılara tanık oluyor.
Cumhurbaşkanı ve eşi Emine Erdoğan, Tegel Havalimanı’nda askeri törenle karşılanıyor. Kırmızı halıdan yürüyor. Erdoğan, Deutsche Welle'ye göre 180 kişilik kafileden oluşan büyük bir konvoy eşliğinde havalimanından otele doğru hareket ediyor.
Otelin önünden geçen turistler şaşkın, işleri aksayan Berlinliler hoşnutsuz. Erdoğan’ı bekleyen AKP’liler'de ise büyük bir heyecan var. Kitle coşkulu olsa da kalabalık yoğun değil; otele yakın alanda toplananların sayısı birkaç yüz kişiyi geçmiyor.
Genç bir kadın elinde Türk bayrağıyla bekliyor. Üzerinde, elinde tuttuğu bayrak gibi kırmızı ve beyaz renkli bir kazak var. Hülya Akyıldırım, Erdoğan'ı eleştirenlere karşı öfkesini gizlemiyor, ABD ve İsrail dururken niçin sadece Erdoğan tepki görüyor? “Bu kirli oyuna gelmeyelim. Kimse Türkiye’ye saldırdığı, Erdoğan’ın üzerine yürüdüğü gibi yürümüyor. Bu gafletten uyanalım.“
Geçtiğimiz yıl Almanya ve Türkiye arasında yaşanan kriz, burada yaşayan Türkiyelileri de derinden etkiledi. O dönem, Türkiye’deki iktidar medyası gibi AKP taraftarları da Almanya'ya “Nazi“ göndermesi yapmaktan çekinmiyordu. Aradan geçen sürede iki ülkenin de tavrının yumuşaması, burada toplanan kitleleri de etkilemiş. Erdoğan’ı bekleyenlerin arasında ellerinde bir tarafı Türk diğer tarafı Alman bayrakları olanlar da var.
Göstericiler arasında sırtında Türk bayrağı asılı olan orta yaşlı bir adam göze çarpıyor. Elinde bronz bir tepsi var; içine Erdoğan'ın portresi yerleştirilmiş; “Kimin için geldiğimiz anlaşılmıyor mu? Sizin bizden olmadığınız belli.“ ifadeleriyle kendisine yöneltilen soruya tepki gösteriyor. Kalabalıktan ara ara tekbir sesleri yükseliyor.
İsim vermek istemeyen bir başka eylemci, burada olmak için iş yerinden izin aldığını söylüyor. Cevaplamaktan çok, sormaya hevesli gibi. Türkiye’deki cinsiyetçi bir deyimden referans alıyor: “Baban gibi bıyık bırakacağına neden anan gibi saç uzatıyorsun?“ Bu sorunun muhattabı olan „muhabirin“ hem uzun saçları, hem de bıyıkları olduğunu farkedince gülüyor.
Erdoğan alana gelmek üzereyken polis, güvenlik nedeniyle kalabalığı bölgeden uzaklaştırmak istiyor. AKP kitlesi bu duramdan rahatsız. Bir eylemci, HDP’yi kastederek; “PKK’nin her türlü eylemine göz yumuyorlar ama bizim 'reisi’ karşılamamıza bile fırsat vermiyorlar“ şeklinde serzenişte bulunuyor.
Erdoğan otele geliyor, arabasının camından uzakta gördüğü kalabalığa Rabia işareti yapıyor. Buna Bozkurt işareti ile karşılık alıyor. Günün devamını otelde, ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek geçiriyor. Toplantıya basın mensupları alınmıyor.
Berlin sadece sevgi gösterilerine değil protestolara da sahne oluyor. Erdoğan'ın otelinde olduğu akşamüstü saatlerinde Breitscheidplatz’daki “Yıkık Kilise“nin önünde bir eylem gerçekleşiyor. Yaklaşık yüz kişilik bir grup protestoya katılıyor. Organizasyon Berlin CHP Temsilciliği tarafından düzenleniyor.
Ellerindeki siyah balonları gökyüzüne bırakıyorlar. Uzun boylu, endişeli bir kadın da elindeki dilek balonunu bırakıyor. Nuray Erdem, CHP PM üyesi eski milletvekili Eren Erdem’in eşi. Eren Erdem 3 ayı aşkın süredir Türkiye'de tutuklu. Nuray Erdem her gün 4 yaşındaki oğluna babası hakkında yalan söylemekten yorulduğunu, utandığını söylüyor. Kalabalık, „Hak, hukuk, adalet“ sloganını tekrarlıyor. Erdoğan'ın Almanya'ya gelişini değil, Türkiyede'ki hak ihlallerine dikkat çekmek için buradalar.
CHP Berlin Temsilcisi Kenan Kolat; Erdoğan’ın gelişinin, hatta kırmızı halıyla bile karşılanmasının normal olduğunu düşünüyor. Görüşmelerde ekonomiden çok demokrasi üzerine konuşulması gerektiğini vurguluyor: “Önemli olan temasların içeriği.“ Kolat, ilişkiler gibi Türkiye’nin iç dinamiklerinde de bir düzelme beklentisi içinde olduğunu ifade ederken, öncelikli olarak Türkiye’de tutuklu ve baskı altındaki vekil, gazeteci ve akademisyenlerin durumuna değiniyor.
Aynı gece izinsiz, spontan bir eylem düzenleniyor. Kreuzberg'de barikatlar kuruluyor, meşaleler yakılıyor. Polis birkaç kişiyi gözaltına alıyor.
Cuma günüyse Erdoğan'ın resmi ziyareti başlıyor. Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve ardından Şansölye Angela Merkel ile görüştüğü saatlerde Berlin tren istasyonunun önünde Sınır tanımayan gazetecilerin ve Uluslararası Af Örgütü'nün düzenlediği eylem var. Washingtonplatz'da toplanan kalabalığın amacı, Türkiye'deki ifade özgürlüğüne yönelik saldırılara dikkat çekmek. Ellerde tutuklu gazetecilerin portrelerinin olduğu afişler var. Cezaevinde duyulmayan sesleri duyurmaya çalışıyorlar.
Evrensel'in Almanya temsilcisi Yücel Özdemir de burada. Erdoğan'ın ziyareti kapsamında yapılan basın açıklamasına akredite olamamış. Çünkü Türkiye medyası için çalışan gazetecilerin akreditasyonu Türkiye Büyükelçiliği tarafından veriliyor. Bunun „bir ilk“ olduğunu söylüyor.
1993'ten beri Almanya'da yaşayan Özdemir, Erdoğan'ın ziyaretinin son yıllarda Almanya'ya yapılan en tartışmalı ziyaret olduğunu söylüyor; „Erdoğan burada medya ve muhalefet parilerinde istenmeyen bir kişi. Normalleşmenin sebebi, Almanya'nın bölge ile ticari ilişkileri. Alman dış politikasının otoriter rejimlerle ilişkileri yumuşatıklarını gözlemliyoruz.“
Peki bu ziyaret Türkiye'deki muhalefet için ne anlama geliyor? Özdemir'e göre „Bu ziyaret türkiye'deki muhalefetin yüzüne atılmış bir tokattır. Erdoğan buradan aldığı destekle otoriterleşmeye devam edecektir. Bundan sonra Türkiye'de ne olacaksa, Almanya'nın rolü var.“