40 aydır Suriye'de rehin tutulan Japon gazeteci Jumpei Yasuda, Türkiye ve Katar’ın arabuluculuğuyla Suriye’den Hatay’a getirildi.
İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’dan sonra dünyanın gözü bu kez de Japon gazeteci Jumpei Yasuda için Türkiye’ye çevrildi.
2015 yılında Suriye’de cihatçılar tarafından kaçırılan Yasuda, 23 Ekim Salı günü serbest bırakıldı. Yasuda, Türkiye ve Katar’ın arabuluculuğu sonucunda Suriye’den Hatay’a getirildi.
Hatay Valisi'nden yapılan açıklamada, “Bugün devletimizin ilgili birimleri tarafından, Japon makamları ile yapılan istişareler neticesinde söz konusu şahsın 2015 yılında kaçak yollarla girdiği Suriye'de kaçırılan kayıp Japon basın mensubu Jumpei Yasuda olduğu tespit edilmiştir“ ifadelerine yer verildi. Vali Erdal Ata, herhangi bir askeri operasyonun gerçekleşmediğini, emniyetin ve istihbarat birimlerinin yaptığı çalışma sonrasında basın mensubunun bulunduğunu kaydetti.
Hatay Valiliği ayrıca, Japon gazeteci Jumpei Yasuda’nın 2015 yılının Haziran ayında Hatay’ın Altınözü ilçesine bağlı Karbeyaz’dan kaçak yollarla Suriye’ye girdiğini açıkladı.
Hatay'ın Payas ilçesine Karbeyaz’ın karşısında Suriye’nin İdlip vilayetine bağlı Darkuş kasabası yer alıyor ve bu kasaba El-Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi (şimdiki adıyla Heyet-i Tahrir’uş Şam/HTŞ) kontrolünde bulunuyor.
Hatay Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne kimlik tespiti için getirilen Yasuda, 24 Ekim'de Japonya’nın Ankara Büyükelçiliği’nden gelen yetkililer ile görüştü. Gerçekleşen görüşme sonrasında söz konusu kişinin Jumpei Yasuda olduğu doğrulandı. Nusra, 2015 yılında kaçırdığı Yasuda için 10 milyon dolar fidye istemiş, Japon hükümeti parayı ödemeyi reddetmişti.
Jumpei Yasuda’nın serbest bırakılmasının ardından süreci yerinde takip etmek için Hatay’a gelen Japon gazeteciler, Yasuda’nın muhalif bir gazeteci olduğu için Japon hükümeti tarafından “istenmeyen adam“ ilan edildiğini, ancak hükümetin şimdi „siyasi bir şova hazırladığını“ söylüyorlar.
Yasuda, Geri Gönderme Merkezi'nde emniyet güçlerine yaptığı kısa bir açıklama videoya alındı ve gazetecilerle paylaşıldı. Açıklamada „Ben bir gazeteciyim. 40 aydır Suriye'de tutuluyordum. Şimdi Türkiye'de güvendeyim.“ dedi.
Yasuda’nın tutulduğu Hatay’daki Geri Gönderme Merkezi, Suriye’den yasa dışı yollarla Türkiye’ye geçiş yapanların getirildiği mülteci ya da YTS (Yabancı Terörist Savaşçı) olarak ayıklandığı bir merkez olarak da faaliyet gösteriyor. Bu merkez ayrıca, yabancı cihatçı militanların üçüncü ülkelere geri gönderildiği yer olmasıyla da dikkat çekiyor. Yasuda'nın tutulduğu Geri Gönderme Merkezi'nde tutulan mülteciler, gazetecileri görünce „Peki bize ne olacak, özgürlük ve adalete ihtiyacımız var“ yazılı bir pankart açtı.
2016 yılında CHP Milletvekili Murat Bakan, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Hatay’daki Geri Gönderme Merkezi’nden 11 IŞİD’linin firar ettiğini hatırlatmış ve yakalanamayan 5’inin, 28 Haziran 2016’da İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan saldırısıyla ilgisinin bulunup bulunmadığını sormuştu.