İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

„Günün birinde Erdoğan'ın rejimi sona erecek ve ben de o zaman vatanıma geri döneceğim.“

Muhalif gazeteci Almanya'yı terk etmeli

Türkiye hükümetini eleştiren gazeteci Adil Yiğit Almanya’yı terk etmek zorunda. Yiğit, Erdoğan'ın katıldığı basın toplantısında üzerinde „Gazetecilere Özgürlük“ yazan bir tişört giydiği için dışarı çıkarılmıştı.

MARTHE RUDDAT, 2018-10-29

Gazeteci Adil Yiğit 35 yıldır Hamburg'ta yaşamasına rağmen Türkiye’ye sınır dışı edilecek. Cuma günü Yiğit'in oturma izninin uzatılmayacağı ve 22 Ocak tarihine kadar ülkeyi terketmesi gerektiği kendisine tebliğ edildi. Almanya’yı terk etmediği takdirde Yiğit, zorla sınır dışı edilecek. Yiğit, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen ay Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret esnasında düzenlenen basın toplantısında giydiği bir tişört yüzünden dışarı çıkarılmıştı.

Yiğit bu kararın kendisi için sürpriz olduğunu söylüyor. Yabancılar Dairesi’nin oturma izni talebini reddedeceğinden haberdar edildiğini ancak daire ile yaptığı görüşmede soruna bir çözüm bulunacağına dair sinyal verildiğini belirten Yiğit, Hamburg'taki Sosyal Demokratlar ve Yeşiller Partisi'nden oluşan koalisyonu eleştirdi; „Kırmızı-Yeşil Senato bu tutumundan ötürü utanmalıdır.“ Yiğit oturma izni talebinin reddedilmesinin ardında siyasi sebeplerin bulunduğunu tahmin ediyor.

Resmi açıklamaya göre Adil Yiğit oturma izni alabilmek için gerekli koşulları yerine getirmiyor. Ne çocuklarıyla birlikte yaşıyor ne de bir işi var. Gazeteci Yiğit iş bulamadığını anlatıyor. İki çocuğu da şu sıralar anneleriyle birlikte Almanya'nın dışında ikamet ediyorlar.

60 yaşındaki Yiğit, Türkiye'deki rejime muhalefet yapan internet gazetesi „Avrupa Postası“nı çıkartıyor, ancak buradan para kazanamıyor. Sosyal pedagoji alanında bir eğitimi bulunan Yiğit'in iş bulma çabaları başarısızlıkla sonuçlanmış.

Neredeyse 40 yıldır Almanya'da

Adil Yiğit Malatya’da doğdu, İstanbul’da yaşadı. İstanbul’da militan marksist-sosyalist „Devrimci Sol“ örgütüne üye oldu. Seksenli yılların başında Fransa’ya göç etti, ardından Almanya’ya geçti ve Hamburg’ta die tageszeitung gazetesinin editörlerinden biriyle evlendi. Evlililik 1997 yılında boşanmayla sonuçlandı.

Adil Yiğit Almanya'da yıllarca mülteci statüsüyle ikamet etti. Mülteci statüsünü Fransa’dayken almıştı. 2013 yılında Türkiye’de Erdoğan rejimine karşı başlayan Gezi Hareketi’yle birlikte Yiğit memlekete dönebileceği umuduna kapıldı ve mülteci statüsünden vazgeçerek Türk pasaportu aldı. Ne var ki, Türkiye’de ortam değişmedi. Yiğit Hamburg’ta yaşamaya devam etmek zorunda kaldı. Kendisine süreli oturma izni verildi.

Yiğit, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen ay Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret esnasında Türk hükümetine karşı tavrını ortaya koymuştu. Federal Başbakan Angela Merkel ile Erdoğan’ın düzenlediği ortak basın toplantısında, üzerinde „Gazetecilere Özgürlük – Pressefreiheit für Journalisten in der Türkei!“ yazısı bulunduğu için güvenlik görevlileri tarafından toplantı salonundan çıkarılmıştı.

Erdoğan, Yiğit’in salondan çıkarılmasını gülümseyerek izlemişti. Adil Yiğit, Temmuz 2017'de Hamburg'ta gerçekleşen G20 Zirvesi’nde akredite olduğu halde Federal Basın Merkezi’ne girmesine izin verilmeyen gazeteciler arasında yer almış ve bunun üzerine dava açmıştı.

İltica korkusu

Adil Yiğit sınır dışı kararıyla „geçmişinden ötürü cezalandırılmak istendiğini“ düşünüyor, belirtilen sebeplerin göstermelik olduğunu belirtiyor. Almanya’ya geldiği ilk yıllarda solcu yoldaşlarıyla irtibatını sürdürdüğünü anlatıyor. 1996 yılında polis, Yiğit'in kiraladığı bir büroda birkaç silah bulmuş. Yiğit silahların kendisine ait olmadığını sadece yoldaşlarına yardım etmek istediğini söylüyor. Bu sebeple iki yıl hapis yatıyor, cezasını çektikten sonra da tüm siyasi örgütlerle bağlantılarını koparıyor, ondan sonra hiçbir suça karışmıyor. „Aradan 20 yıl geçti. Yaptığım hatanın bilincindeyim, ayrıca bedelini de ağır ödedim.“ diye anlatıyor.

Yiğit'in Almanya’da kalabilmesi için tek yol iltica gibi gözüküyor ama kendisi iltica başvurusu yapmak istemiyor. „Yine beni iltica tuzağına çekecekler“ diyor. „Sonra da yine her şey baştan başlayacak ve ben yine taşınmak zorunda kalacağım. Ben bu bürokrasiyi iyi bilirim.“ İlticaya başvurduğu takdirde Yiğit Türk pasaportunu da teslim etmek zorunda kalacak. Pasaportsuz Türkiye’ye gidemeyeceğini söylüyor. „Günün birinde Erdoğan dönemi sona erecek ve ben o zaman vatanıma geri döneceğim.“

Yabancılar Dairesi’nden bir sözcü kişisel verilerin korunması gerekçesiyle konu üzerine bilgi vermek istemedi. Yiğit ise bu hafta avukatıyla konuşup durumunu değerlendirecek. Her halükarda hakkında verilen karara itiraz hakkını kullanacak ve kendi ifadesiyle „Hakkını korumakta ısrarlı kalacak.“

**Editörün notu: taz, bu haberde Adil Yiğit'in Almanya'yı terk etmesi gerektiğini yazdı. taz burada bir hata yaptı: Adil Yiğit sınır dışı edilmeyecek. Hikayenin neden bu kadar basit olmadığını ve Hamburg'daki yetkililerin bu yanlış anlaşılmada nasıl bir rol oynadığını öğrenmek için, konu üzerine yaptığımız araştırmanın raporunu buradan okuyabilirsiniz.

MARTHE RUDDAT, 2018-10-29
GERI
YAZAR HAKKINDA