İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

„O halde bu cezayı reddetmekle birlikte temyiz sürecinde Taşkın'a borcumuzu dayanışma mektupları ile ödeyelim.“

Umudunu yitirme

Gazeteci Nedim Türfent 909 gündür özgürlüğünden mahrum. Türfent, yine tutuklu bir gazeteci olan Seda Taşkın'ı gazetemizdeki köşesine taşıdı.

NEDIM TÜRFENT, 2018-11-06

Bu yazının konusu ister istemez biraz da “kimlikle“ alakalı. Gazetecilik ailesinde bile üvey evlat muamelesi yapılan, mesleki faaliyetlerin yanında bir de kimliklerinden ve dillerinden ötürü hedef tahtasına konulan tutuklu Kürt gazetecilerden, Mezopotamya Ajansı muhabiri Seda Taşkın’ın hikayesine bakalım.

Trajikomik gerekçelerle 22 Ocak 2018’de tutuklanan Taşkın, 10 Ekim’deki duruşmasında “terör örgütü propagandası“ iddiasından 3 yıl 4 ay, “örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek“ iddiasından ise 4 yıl 2 ay olmak üzere, toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Kibar bir ifadeyle „haritanın esmer tarafında“ çalışan meslektaşları birer birer hapsedilince, 2 yıldır çalıştığı Ankara’dan olası riskleri göze alarak Van’a geldi Seda. Gazetecilerden arındırılmaya çalışılan bölgede haber koşturmacasına başladı. Bu esnada Muş’un Varto ilçesinde, yine “örgüt üyesi olduğu iddiasıyla“ tutuklanan 78 yaşındaki Sise Bingöl’ün haberini yaptı.

Foto: özel
Seda Taşkın

Bunun ardından kent merkezinde dolaşırken polisler tarafından alıkonularak, izinsiz bir aramadan geçirildi. Serbest bırakılsa da kısa sürede “ciddi ihbar olduğu gerekçesi“ ile hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Oysa ihbar mektubu emniyetten geliyordu. Yani polis tarafından atılmıştı. Bu ihbar sonrası 20 Aralık 2017’de gözaltına alınarak götürüldüğü Terörle Mücadele şubesinde (TEM) kendisine çıplak arama yapılmak istendi. Bunu reddedince erkek polisler tarafından tehdit edildi: “Eğer soyunmazsan, ters kelepçe takıp zorla soyarız.“

Psikolojik işkence, tecrit, tehdit, ırkçı marşlar ve darpla geçen 4 günlük gözaltı sürecinin sonunda dosyasına gizlilik kararı getirilen Seda, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak savcı itiraz edince, bir ay sonra Ankara’da gözaltına alınıp “kaçma“ ve “delilleri karartma şüphesi“ bulunduğu iddiasıyla 22 Ocak 2018’de tutuklandı.

Dosyasında yalnızca haberler var

Sorgu sırasında polisler kendisine şu soruyu sormuştu: “Neden haber yaptın?“ Bir fırıncı neden ekmek yaparsa, bir doktor neden hastasını tedavi ederse bir gazeteci de bu yüzden haber yapar; işidir. Ama gerçeğin bir bedeli oluyor. Seda cezaevindeki ilk gününde, “Kapılar üzerime kilitlendiğinde boğazımda bir şeyler düğümlendi“ diye yazdı.

Fakat kısa sürede alıştı. Üstüne bir de dört duvar arasında karşılaştığı hak ihlallerine ilişkin haber yapıyor. Seda, betonda biten yemyeşil bir otun gardiyanlarca koparılma hikayesini yazacak kadar üretken; makasın yasak olduğu koğuşta tırnak makasıyla koğuşundaki kadınların saçını kesecek kadar yaratıcı:

“Cezaevine girince yeni güne başladığın ve günü bitirdiğin yer arasındaki uçurumu fark ediyorsun. Ancak bulunduğun yeri anlamayı ve anlamlandırmayı başardığın vakit burası insana büyük şeyler öğretiyor. Bu da sınırlandırılan yaşamı ve mekanı güzelleştirme, renklendirme çabasına dönüşüyor.“

Seda’nın yargılandığı Muş’taki mahkeme son aylarda on Kürt siyasetçiye 100 yıla yakın hapis cezası verdi. “Bu konuda oldukça meşhur, sadece içeride tutmak için sudan sebepler üretiyorlar“ dedi Seda ve ekledi: “Gazeteci bir arkadaşımın Tweet’ini paylaşmışım. O arkadaş söz konusu Tweet’inden beraat aldı, ben onun beraat ettiği paylaşımlardan yargılandım. Bu durum her şeyi anlatıyor.“

Seda’nın dosyasında yalnızca haberler ve haber kaynakları ile yaptığı görüşmeler var. Biz yabancı değiliz bu suçlamalara. Seda ne suç işledi ne de olağanüstü bir şey yaptı. Gazeteciliğin sorumlulukları ile görevini yerine getirdi: Haber yaptı. Yani ne bir kahraman ne de terörist.

Seda Taşkın dokuz buçuk aydır tutuklu. Peki umudunu ve direncini kurda kuşa yem mi edecek? Avlu mazgalının kıyısında biten ot, başkaldırırcasına tutunuyor hayata. „İnsan bu güzellik ve yaşam aşkı karşısında nasıl mutsuz olabilir?“ diyen Seda’nın umudunu yitirmeye hiç niyeti yok. O halde bu cezayı reddetmekle birlikte temyiz sürecinde ona destek verelim ve borcumuzu dayanışma mektuplarıyla ödeyelim.

Adres: Seda (Seher) Taşkın, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi 6-3 koğuşu-Ankara

12.10. 2018 – Mektubun yazılma tarihi

02.11.2018- Mektubun taz.gazete'ye ulaştığı tarih

NEDIM TÜRFENT, 2018-11-06
GERI
YAZAR HAKKINDA