Yıl 2028: Nihayet trans bir kadın çıktı ve vasat erkek politikacıların yıllardır yapamadığını yaptı.
Yıl 2028, artık 40’lı yaşlarımın sonlarına geldim. Geriye bakıyorum da su gibi akıp geçmiş yıllar. Hatırımda kalanlar ise sadece erkek-devlet şiddetine karşı verdiğim mücadele. Ancak, bugün yaşadığım hayat ve geldiğimiz nokta benim yüzümü güldürüyor. Çünkü devlet başkanımız trans bir kadın: “Süreyya Kürcü“. Süreyya Hanım 30’lu yaşlarında, iyi eğitim almış modern bir politikacı. Queer Demokrat Parti’nin (QDP) genel başkanı seçildiği gün sokaklarda sabaha kadar kutlama yapmıştık.
İstanbul’un Türkiye’den ayrılıp bağımsızlığını kazanması ve „İstanbul Republic“ statüsünü alması için verilen demokratik mücadelenin öncülerinden biri olması onu devlet başkanlığına taşıdı. Zaten İstanbul halkının yüzde 85’inin oyunu alması onun her kesimin başkanı olduğunun kanıtı. President Kürcü, yaptığı icraatlar sayesinde İstanbul’un Avrupa Birliği’ne tam üye olarak girmesini sağladı. Tabii eşitlik için çok çalışan ve mücadele eden halkın desteğiyle birlikte.
Açılan büyük fabrikalar sayesinde işsizlik ortadan kalktı. Her vatandaş eğitim alıyor, çalışıyor, sosyal güvencesi var. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda ise AB içinde rol model olarak gösteriliyoruz. City of Shilee'nin (eski adıyla Şile) Güneydoğu Avrupa’nın turizm merkezi haline dönüşmesi ekonomiye ayrı bir güç veriyor.
Nihayet bir trans kadın çıktı ve Türkiyeli vasat erkek politikacıların yıllardır bir türlü yapamadığını „RANGAAA“ diyerek, bir çırpıda yaptı. Sihirli güçleri olan bir peri misali, bize masal gibi mutlu, huzurlu ve güvenli bir yaşam inşa etti.
Şu an dünyada ikinci İsviçre konumundayız. Eğitim dilinin İngilizce olarak kabul edilmesinin ardından bilim, hukuk, sanat ve daha pek çok alanda büyük gelişmeler kaydedildi. Para birimi Euro olan Istanbul Republic’te asgari ücret 2000 Euro. Çirkin betonlar, abartılı ve yüksek binalar yıkıldı, yerine ekolojik yapılar inşa edildi. Yeşil alanlar hızla artıyor, boğazın suyu şimdilerde gerçekten „turquoise“.
Sahil restoranları her akşam rakı ve balık keyfi yapan mutlu insanlarla dolup taşıyor. İstanbul’da barış içinde bir arada yaşayan hemen hemen her ideolojiden, her kimlikten insanın bir trans kadına oy vermesi ve devlet başkanı olarak seçmesi dünya tarihinde bir ilk. Amerika Birleşik Devletleri'nde bile henüz kadın President seçilmedi.
President Süreyya Kürcü’nün makam aracı 1970 model pembe bir Volkswagen Beetle. Ne milyon dolar değerinde bir gemisi ne de özel jeti var. Yurt dışı seyahatlerine herkes gibi Istanbul Airlines’ın tarifeli uçakları ile gidiyor. Yıllık izin kullanıyor ve bütün özel harcamalarını kendi hesabından karşılıyor. Sahiplendiği bir sürü hayvan ve eşi ile birlikte City of Ergiske, yani eski adıyla Çatalca’da, bahçesinde organik tarım yaptığı büyük bir kır evinde yaşıyor. Ev işlerini yapan bir yardımcısı var sadece, o kadar.
Trans bir kadının devlet başkanlığınıyaptığıgençdevlet İstanbul Republic, yıllarca bizlere dayatılan cinsiyetçi erkek egemenliğe karşı en güzel örnek. Cinsiyetsiz, rengarenk ve barış dolu, başka bir dünya mümkün…