Engelli hakları için yıllardır mücadele eden Turan Hançerli, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP'nin Avcılar belediye başkanı adayı. Seçildiği takdirde ilk engelli belediye başkanı olacak.
İstanbul’un güneybatısında yer alan Avcılar, 435 binlik nüfusuyla oldukça kalabalık bir ilçe. Erişebilirlik, yüksek kaldırımlar, engelli rampaları üzerine park eden araçlar, yetersiz toplu ulaşım, asansörü olmayan kamu binaları İstanbul genelinde olduğu gibi burada da sık görünüyor. Bu durum pek çok engellinin evlerine hapsolmasına neden oluyor.
25 yıla yakındır engelli hakları savunuculuğu yapan avukat Turan Hançerli, 31 Mart'taki yerel seçimlerde CHP'nin Avcılar'da belediye başkanı adayı. Siyasetin iyileştirilmeye ve dönüştürülmeye ihtiyacı olduğunu düşünen Hançerli, „Engellilerin yaşadığı sorunlar konusunda siyasetle yakın ilişki içinde oldum. Siyasette bir kanal açmanın ne kadar zor olduğunu gördüm. O yüzden siyasetin içinde olmak gerektiğine karar verdim.“ sözleriyle adaylık kararını açıklıyor.
Hançerli'nin Avcılar'da yıllardır kullandığı hukuk bürosu, artık seçim kampanyasını yürüttüğü merkez haline gelmiş. Odasının duvarları çocuklarının yaptığı resimlerle süslü. Kampanya ekibinde gençler ağırlıkta. Seçim çalışması yapacak kişiler düzenli olarak eğitimlerden geçiyor. Eşi Deniz Hançerli hemen hemen her an yanında; uykusuz geçen geceler boyunca devam eden çalışma temposunu anlatıyor. Odasının kapısı sürekli açık. Kentle ilgili projeleri olan, destek vermek isteyenleri dinliyor.
2014 yılındaki son yerel seçimlerde CHP, Avcılar belediyesini yüzde 44 ile aldı. AKP'nin oyuysa yüzde 41'di. 2018 yılındaki genel seçimlerde ise AKP, CHP'den fazla oy aldı. 31 Mart seçimlerinde yapılan ittifaklar ve ülkenin içinde bulunduğu politik iklim, Avcılar belediye seçimlerinin de zorlu geçeceğine işaret ediyor. Hançerli, seçildiği takdirde Türkiye'nin ilk engelli belediye başkanı olacak.
Turan Hançerli'nin kendi hikayesi de bir mücadele hikayesi. 18 yaşında geçirdiği kazanın ardından iki kolunu kaybediyor. Ardından Almanya'da gördüğü tedavinin ardından protezlerine kavuşuyor. Türkiye'de engellilerin protez edinmesi kolay değil. Kişinin maddi durumu, çalışıp çalışmadığı gibi çok sayıda kriter var ve yıllarca beklemek zorunda kalabiliyorlar. Sosyal güvenlik kurumu protez ücretlerinin sadece bir kısmını ödüyor. Yani protez alabilmek için yurttaşın bir gelirinin olması gerekiyor.
Hançerli, tedavisinin ardından İstanbul'a dönmeye ve engelliler için çalışmalar yürütmeye karar veriyor. İstanbul'da hukuk fakültesini bitirerek avukatlık yapmaya başlıyor. Almanca ve İngilizce öğreniyor: “Kazanın ardından artık kas gücü gerektirmeyen bir iş yapmam gerektiği ortadaydı. Hukuk Fakültesi'nde okumaya karar verdim. Çevremdeki insanlar yüzüme söylemedi ama üniversiteyi kazanamayacağımı, kazandıktan sonra ise bitiremeyeceğimi düşünüyorlardı.“
Zira Türkiye'de engellilerin eğitime erişiminde ciddi sıkıntılar var. Eğitim Reformu Girişimi'nin raporuna göre, Türkiye'de engelli çocukların yarısından fazlası eğitim alamıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 6 yaş ve üzeri engellilerin neredeyse yarısı okuryazar bile değil.
Türkiye’nin en eski engelli sivil toplum örgütü Türkiye Sakatlar Derneği’nde aktif olarak yöneticilik yapan Hançerli, yıllar içinde engelliler için yapılan önemli yasal değişiklikler için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Bu süreçte sivil toplumun çoraklaştığını, destek görmediğini hatta zayıflatıldığını düşünüyor: “Sivil toplum kendi gücü ve enerjisiyle dokunduğu yeri yeşertebiliyor, başarılı işler yapabiliyor. Elinde güç ve yetki olan siyaset ise bütün bunlarla uzaktan yakından alakası olmayan işler yapıyor.“
600 kişilik Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev yapan engelli milletvekili sayısı yalnızca üç. Oysa Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Türkiye'de yaşayan yurttaşların yüzde 6.9'unun en az bir engeli var. Engelliler aynı zamanda seçme hakkını kullanırken de zorluk yaşıyorlar. Binaların çoğunda asansör veya rampa olmadığı için her seçimde fiziksel engellilerin başkalarının kucağında oy kullandığı görüntüler kamuoyuna yansıyor. Yüksek Seçim Kurulu, geçen Haziran 2018'deki genel seçimlerde görme engellilerin tek başlarına oy kullanabilmeleri için kabartma pusula kullanılmasına izin verdi ancak pusulaların basılması için bütçe ayırmıyor.
Hançerli, üniversite yıllarından beri siyasetin içinde. 2012 yılından itibaren ise CHP'de siyaset yapıyor. 2012-2013 yıllarında CHP Avcılar İlçesi İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2014 yılında Avcılar Belediye Meclis Üyesi seçildi. Ayrıca Hukuk Komisyonu, Engelliler ve Çevre Komisyonları başkanlığı yaptı. CHP'nin en yetkili organlarından biri olan Parti Meclisi üyesi. Geçtiğimiz seçimlerde milletvekili adayı oldu ancak seçilmedi. Partisinin engellilere ve dezavantajlı gruplara yönelik etkin politikalar üretmesinde ve kota hakkı sağlanmasında kendisinin etkili olduğunu belirtiyor.
2013 yılında engellilerin maaş alabilmesi için bireyin kendi geliri yerine, aile ve akrabalarının toplam gelirlerine bakılmasıyla ilgili getirilen düzenleme büyük mağduriyetler yaratmıştı. Engellilerden geriye dönük faiziyle birlikte ödemeler talep edildi. Bu durum binlerce engellinin devlete borçlanmasına neden olmuştu. Turan Hançerli’nin öncülüğünde engelli dernekleri bu düzenlemeye karşı sokaklarda eylemler yaptı, yasa taslakları hazırlandı; Meclis'te kulisler yapıldı. Mücadelenin sonunda borçlara af getirildi. „İnsan haklarına aykırı bir durumdu. Çok çalıştık. Siyasette etkin bir pozisyonum olmasa da hizmet üretebildim.“ diye anlatıyor Hançerli.
Hançerli seçilirse Avcılar'da Yaşlı ve Engelli Koordinasyon Merkezi kurmayı amaçlıyor. Yayaları, engellileri, çocukları ve yoksulların öncelikli hale gelmesiyle kenti esir alan mutsuzluğu ortadan kaldıracağına inanıyor. Avcılar'da katılımcı bir model yaratmak istiyor ve ekliyor: ‚‚Birilerini zengin etmek için değil yaşam kalitesini arttırmak için çalışacağız. Az parayla daha çok iş yapacağız.‘‘
Koordinasyon merkezi aracılığıyla öncelikle Avcılar’da yaşayan engellilerin tespit edilmesi gerekiyor. Ayrıca sosyal ve yasal haklarından faydalanabilmeleri için destek sağlanması amaçlanıyor. Engellilerin yaşadığı sorunları aslında engelli olmayanların da yaşadığına dikkat çeken daha bütüncül bir yaklaşımla engellilerin toplumsal hayata katılımını sağlayacaklarını belirtiyor: “Biz çıtayı yüksekte tutuyoruz. Ölçüyü aldığımız yer insanların mutluluğu.“