İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

Muhafazakâr kesimde de gereksiz bir seçim yenilemesinin ekonomiyi bozacağına dair görüşler var.

“Her şey çok güzel olacak“

YSK, İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. Şimdi tartışılan nokta şu: Kafasına göre seçimi iptal eden bir iktidarın belirlediği kurallarla tekrar seçime girmek ne kadar doğru?

BARIŞ İNCE, 2019-05-07

Türkiye’de Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Pazartesi günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ve yenilenmesine karar verdi. YSK bu kararını, sandık kurulu başkan ve üyelerinin kamu görevlisi olmamasına bağladı. Oysa aynı YSK aynı üyelerle daha önce iki seçim yapmıştı (Anayasa referandumu ile Cumhurbaşkanlığı seçimi) ve bu seçimleri AKP kazanmıştı. Üstelik bu seçimlerin birinde mühürsüz zarflar kullanılmış, buna rağmen seçim iptal olmamıştı.

Türkiye’de Yüksek Seçim Kurulu yargıçlardan oluşan bir kurul olsa da özellikle üyelerin belirlenmesinde iktidar partisinin önemli rolü biliniyor. YSK üyelerinin görev sürelerinin bitmesine karşın, bu sürelerin AKP tarafından uzatılması önemliydi. İktidarın kritik anlarda kendisine yakın olarak gördükleri bu üyeleri kullanacakları anlaşılıyordu. Öyle de oldu.

AKP’nin sandığa darbesi olarak yorumlanabilecek olan bu akıl almaz karar sonrası gözler İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çevrildi. İmamoğlu kendinden emin bir şekilde iktidara meydan okudu ve tüm toplum kesimlerini özellikle aydın ve sanatçıları göreve davet etti. “Her şey çok güzel olacak“ mesajıyla bitirdiği konuşması geniş kesimlerde yankı buldu. Pek çok küçük muhalif siyasi parti seçimlerden İmamoğlu lehine çekilebileceği mesajını iletti. Bugüne kadar susan, hatta AKP’ye yakın gözüken sanatçılar da İmamoğlu’na desteklerini açıkladılar.

Şimdi tartışılan nokta şu: Kafasına göre seçimi iptal eden bir iktidarın belirlediği kurallarla tekrar seçime girmek ne kadar doğru? Üstelik halkın bir kesiminin giderek sandıktan ümidini kestiği görülüyor. Halk şunu soruyor: Yenmiş sayılmamız için ne kadar fark atmamız gerekiyor?

Boykot mu sandık mı?

Bu konuda pek çok kesim boykot seçeneğinin iyi bir mesaj olacağı düşüncesinde… Ancak CHP yönetimi seçime girmeye karar verdiğinde boykotun AKP’ye destek vermek dışında bir sonucu olmayacağı da açık. O yüzden muhalefet güçleri yoğun bir istişare ile ortak bir karar vermek zorunda kalacak. Karar ne olursa olsun, bu kararın ortak alınması önem taşıyor.

Saray rejimi yeni seçim öncesi Kürtleri ötekileştirerek yaptığı hatadan dönmek isteyebilir. İmralı’da Öcalan’ın 8 yıl sonra avukatlarıyla görüştürülmesi ve açlık grevlerinin bitirilmesi konusunda bir adım atılması bu şekilde yorumlanıyor. Ancak HDP’nin seçimdeki stratejisinde ısrarcı olacağı ve İmamoğlu lehine bir duruş sergileyeceği, hem parti yetkililerinden hem de Kürt aydınlarından verilen mesajlarda görüldü.

Yıllar yılı bir araya gelmez denilen toplumsal muhalefet güçleri bu açık haksızlık karşısında ilk kez bir araya gelmiş gözüküyor. Buna ek olarak muhafazakâr kesimde de İmamoğlu’na haksızlık yapıldığına ve gereksiz bir seçim yenilemesinin ekonomiyi bozacağına dair görüşler var. Erdoğan yenilenecek seçimde sürekli sahada olacağını belirtse de ikna edemeyeceği kesimler olabilir. Bunların başında ekonomik krizin faturasını AKP yönetimine kesen seçmenler geliyor. Bu seçmenler İmamoğlu'na haksızlık yapıldığını düşünüp vicdani bir karar verebilirler. Saadet Partisi, DSP gibi partilerin ne yapacağı da olası 23 Haziran’daki seçimde belirleyici olacak.

Türkiye’de Saray rejimi de dediğimiz İslamcı ve otoriter rejimin yaptığı bu 6 Mayıs darbesi sonrası ülkede umutsuzluk ikliminin yayılacağı beklenirken tam tersi bir hava esiyor. Ekrem İmamoğlu karizmatik bir lidere dönüşürken geniş toplum kesimleri “artık yeter“ duygusuyla cesareti birbirine yayıyor. “Her şey çok güzel olacak“ sloganı da YSK sonrası sürecin yeni sloganı…

BARIŞ İNCE, 2019-05-07
GERI
YAZAR HAKKINDA