HDP'li belediyelere atanan kayyımların ardından CHP'ye sessizliğini bozma çağrısında bulunan HDP EŞ Genel Başkanı Pervin Buldan ile konuştuk: “Bu artık HDP’nin mücadelesi değil. Sıra CHP’li belediyelere de gelir.“
Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine Pazartesi günü kayyım atanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Kayyım atanan belediyeler için ülke genelinde düzenlenen protestolarda, hem halka hem de HDP’li vekillere polis saldırıları gerçekleştirildi. Taz.gazete’ye konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise “Bu artık HDP’nin mücadelesi değil. Faşizme karşı bir bütün olarak savaşılmazsa kaybederiz. Sıra CHP’li belediyelere de gelir“ dedi.
Taz.gazete: Üç büyükşehir belediye başkanınızın görevden alınması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pervin Puldan: Bu hukuksuzluk, mantık ile izah edilemeyecek bir durum. Diyarbakır, Van, Mardin belediyelerinde seçilmişleri görevden almakla AKP iktidarı tarafından halkın iradesine çok büyük bir saldırı yapıldı. Kabul edilemez, kabul etmeyeceğimiz bir durum.
Kayyımlarla ne amaçlandı? Zamanlaması hakkında ne düşünüyorsunuz? “AKP Suriye’ye giremedi, belediyelere girdi“ yorumları var.
Evet bu yorumlar doğru. Dış politikada bataklığa saplanılmış durumda. Suriye politikası çöktü. ABD’nin güvenli bölge konusundaki vetosu sonrası bu, ellerinde kalan son çareydi. Ancak bunu Kürtler’e yönelik bir intikam olarak görmek de mümkün.
Neyin intikamı?
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu Kürt seçmenlerin desteği sayesinde belediye başkanı oldu. Bu kayyımların aynı zamanda İstanbul’daki seçim yenilgisinin de intikamı olduğunu düşünüyorum.
Bu operasyonların arkasının geleceğini düşünüyor musunuz?
Bugün Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, kendisi hakkında “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek“ iddiası ile yeni bir dosya hazırlandığını duyurdu. İfadesi alınmak üzere savcılığa çağrıldı. Batman’da da bir hareketlilik var. Bu gelişmeler, seçilmişlere yeni darbe vurulacağının sinyallerini taşıyor.
CHP’ye yönelik yaptığınız çağrıda “Sessizliğinizi bozun“ dediniz. Sizce yeterli tepki göstermiyorlar mı?
Demokrasiye sahip çıkabilmek için bir arada olduğumuzu göstermeliyiz. Yoksa çok geç olacak. CHP’nin sınıfı geçip geçemeceğini de bu süreçte göreceğiz. Biz misyonumuzu yerine getirdik ve 23 Haziran’daki belediye seçimlerinde gerekli tüm desteğimizi sunduk. Şimdi aynı tutumu CHP yönetiminden bekliyoruz. Kınamakla olmaz. Pratik bir tavır sergilenmeli ve omuz omuza mücadele edilmeli.
Destek verilmezse ne olur?
Sıra CHP’li belediyelere gelir. İstanbul ve Ankara risk altında. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş benzer gerekçelerle görevden alınır. Kayyımlar doğudan batıya, Van’dan İstanbul’a da gelir. Hatta pervasız bir şekilde İzmir’e uzanır. Bu yaşananlar, son seçimde CHP'ye desteğini esirgemeyen tabanımızda büyük bir kırılma yaşanmasına yol açar. Önümüzdeki süreç kritik. Faşizmi yenme konusundaki ortak irade dağınıklaşır. Bu artık HDP’nin meselesi değil, toplumun meselesidir.
Bu koşullar altında HDP’nin yol haritası nedir?
Partimizin Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) almış olduğu karara göre belediyelerimiz için direneceğiz. Tüm milletvekillerimiz, kayyımla gasp edilen belediyelerin önünde olacak. Eylemleri büyütüp, önümüzdeki hafta da bir protesto sürecine gireceğiz.
