İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

Kadınların aşkı Recep Tayyip Erdoğan

Adam gibi adam

Türkiye´deki pek çok kadın için Cumhurbaşkanı erişilmez ve büyüleyici. Siyasi bir pop figürü olarak ülkenin gelenekleriyle tümüyle örtüşüyor.

SEVGI VATANSEVER, 2017-02-14

Reis, geleceğini bildirince kadınları haftalar öncesinden bir heyecan sarıyor. Kimisi gardrobundaki en nadide parçaları takıyor, renkli görünmek isteyenler ise beyaz ve kırmızıyı tercih ediyor.

Binlercesi „büyük buluşma“dan önce girişte saatlerce kuyrukta bekliyor, bir sıkıntı olması durumunda güvenlik personeliyle atışıyor, zira dünyadaki hiçbir güvenlik ya da davetli listesi, onları kahramanlarıyla buluşmaktan alıkoyamaz. Ellerini çırparak şu şarkıyı haykırıyorlar: „Ree-ceep Taa-yyip Erdoğan.“

Kadınlar da, erkekler de ona aşık! Kimisi baba gibi, kimisi kardeş gibi görüyor onu. Tüm katılımcılar doğrulayacaktır ki; o toplantılarda hemen yan koltukta oturan teyze „ergen yaşların ruhu kokuyordur.“

Sıkı bağlanmış başörtüleri ve topuğa dek uzanan pardösüleri ile ellili yaşlarının ortalarındaki anneler, sevdiceklerinin sahneye çıkışıyla yerlerinden düşecekmişçesine bir heyecana kapılıyorlar. Bilhassa sofu kadınlar, feromonla yüklü havayı yüzlerine yellerken, bu hareketleriyle istemeden kolektif bir zirveyi paylaştıkları diğer kadınlarda rahatsızlık hissi uyandırıyor.

Siyasal önderin kültü

Tam üstüne bastınız! Sanki Müslümanların libidosu yok. İslamiyet, kötü cinsel yaşam durumunda boşanmaya izin veren yegane tek tanrılı dindir. (Bkz. Bakara Suresi) Meşru zeminlerde, örneğin evlilik durumunda, cinsel arzular istenilir bir şeydir ve bu sadece neslin devamı için gerekli olduğundan değildir. Cumhurbaşkanı da bu meşru zeminin içine giriyor. Tabii, Almanya'da siyasetin cinsellikle bir ilgisi yok. Burada, tarihsel nedenlerden ötürü niteliklere karizmadan daha çok önem atfediliyor.

Türkiye'de siyasal önderin kültü, devlet tarafından düzenlenmiş bulunuyor. Uzun yıllar bu tahtta tartışılmaz biçimde Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk oturdu. Nihayetinde, muhafazakar-dindar nüfus, Erdoğan üzerinden arzularını ortaya koyabildikleri bir siyasi idol buldular.

Sarı boyalı saçları olan CHP'li teyzelere göre Atatürk; en çekici Türk’tür, bir Yunan tanrısı gibi dans eder, yürür ve konuşur. Bununla beraber, Kemalizme olan inançları tipik topuz saç modelleri gibi sarsılmazdır.

Belki de, Atatürk'ün demokratik gayretleri -en basitinden Türk kadınına 1934'de seçme seçilme hakkını tanıması- ve yüzünü Batı'ya dönmüşlüğü; vasat bir rock grubu üyesi tavırlarıyla dünya siyasetinde tamtamlar çalan Anadolulu bir maçonun „One Minute“ şovundan ve kendi yurttaşlarının kanaat ve basın hürriyetini sert biçimde kısıtlamasından daha fazla hoşumuza gidiyordur.

AKP kadınlara çok şey borçlu

Köklü farklılıklara rağmen ikisinin ortak bir yanı da var: Kadınlar üzerindeki etkileri. Erdoğan'ın seksapeli sadece orta yaşlı ve Anadolulu ev kadınları için geçerli değil. Erdoğan, genç ve AKP'nin muhafazakar kadın imajına uymayan bir kadın grubu üzerinde de etkili.

AKP, senelerdir sürdürdüğü başarısını büyük ölçüde kadınlara borçlu. AKP'nin 2002'deki ilk seçim zaferinden bu yana oylarının yarıdan fazlası düzenli olarak kadınlardan geldi. Pekii AKP, önderlerinin kadın düşmanı pek çok ifadesine rağmen Türk kadınları için neden bu kadar cazip?

Bunun birkaç açıklaması olabilir: Dindar muhafazakar parti, başörtülü kadınlara kamu dairelerine girme imkanı sundu. Üniversitelerde yasağın kalkması 2007'yi buldu. Ve 2013 yılında AKP'nin başörtülü kadın milletvekilleri parlamentoya da girdi. Hac ziyaretlerinin ardından dört kadın milletvekili, başlarındaki örtüyü bir daha çıkarmadılar. Bu şekilde parlamentonun kıyafet yönetmeliğini sessiz ve gizlice aştılar. Bu özgürlüklere rağmen „başörtülü bacılar“, AKP'li erkekler için üzerlerinden tartışma yaratılmaya devam edilebildikçe ilginçtiler.

Erdoğan'ın siyasi kampanyalarını yöneten Erol Olçok, 2014'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce CNN Türk'e, seçim kampanyaları esnasında 26 bin gönüllü ile çalıştıklarını açıklamıştı. Sayıları 4.5 milyonu aşan kadınlar, AKP’nin kadın kollarında örgütlenmiş durumda. Almanya ayağında UETD'nin kadınlar birliği faaliyet gösteriyor. Buralardaki çay-börek buluşmalarında, AKP’ye oy kazanıldığı da unutulmamalı.

Vatan anayken, devlet babadır

Seçim kampanyalarını uzun yıllar sürdüren Olçok’un, AKP'nin kampanyalarında kullandığı sembollerin başarıya ulaşmasında büyük etkisi bulunuyor. „Erdoğan'ın sertliği“ ona göre istenen ve desteklenen bir değerdi. Olçok ve en büyük oğlu trajik biçimde 15 Temmuz 2016 gecesi darbeci askerler tarafından vurularak öldürüldü.

Şimdi, Lindsay Lohan gibi Amerikalı mini film yıldızları, bu durumu yoluna koymak zorunda. Yeni siyasi inandırıcılık için Lohan'ın görevlendirilmesi özellikle parlak bir fikir. Tabii ki Lohan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile buluşmadan önce Instagram hesabındaki tüm çıplak resimlerini silmişti.

AKP ağır toplarının garip beyanlarının listesi uzun: Kadınlar herkesin ortasında gülmemelidir, hamileler karınlarını göstermemelidir, kadınlar ev işleri ve çocuklar aksatılmıyorsa kariyer yapabilirler, anne olmayan kadınlar yarımdır, tecavüz halinde kürtaj yaptırılmamalıdır.

Acıklı olan, bunların AKP'lilere has bakış açıları olmaması. Türk toplumunun geniş kesimi bu düşünce üzerinde uzlaşabilir: Aile sosyal yaşamın çekirdeğidir, aile reisi babadır, baba yoksa erkek çocuktur ya da en yakın erkek akrabadır. „Babalar döver de sever de“ deyimi sadece cinsiyetler arasındaki ilişkiyi izah etmekle kalmıyor, erkek egemen aile hiyerarşisini de açıklıyor. Vatan anayken, devlet babadır.

Sevgi büyük olsa da sınırsız değil

Erdoğan bu imajın içini fazlasıyla dolduruyor. Alkol ve sigara tüketimi gibi bireysel özgürlükleri kısıtlıyor ve halkının özel yaşamına karışıyor: En az üç çocuk!. Uymayanlar sert biçimde cezalandırılıyor, hatta dayak yiyor- elbette ki genel toplumun yararı gözetilerek. Şiddet uygulanan ailelerde olduğu gibi fail (baba, koca) ve mağdur (çocuk, karı), içerisinde mağdurun kendisini kolaylıkla eşit konuma taşıyamayacağı bir ilişki sürdürmektedir. Zira egemen erkek, onlara sadece kötü davranmamakta, aynı zamanda ihtiyaçlarını da karşılamaktadır.

Yine de arada sırada AKP'nin başarılı imajının yara aldığı oluyor. Mesela kadınların gözünde çok ileri giderlerse. Geçen yıl tartışılan bir yasa tasarısına göre, tecavüz failleri reşit yaşta olmayan mağdurlarla evlendikleri takdirde cezadan muaf olacaklardı. Kadın örgütü KADEM eleştiride bulunduğunda, hükümetten düşük sesli meşrulaştırma çabaları duyuldu. Cumhurbaşkanının kızı Sümeyye Erdogan’ın, teşkilatın yönetim kurulu üyesi olduğunu da belirtmek gerek.

Kadınların AKP'ye ve Cumhurbaşkanı'na sevgileri büyük olsa da sınırsız değil. Bugün „Adam gibi adam“ olarak taptıkları Erdogan günün birinde, kendini veda mektubu almadan terk edilmiş bir şekilde bulabilir. „Kuran bülbülü“ (Erdoğan'ın takma adı), bu dünyanın hiçbir şiiri ile onu geri getiremez. Kadın tayfalarının yarısı güverteyi terk ederse reis için yolun sonu göründü demektir.

SEVGI VATANSEVER, 2017-02-14
GERI
YAZAR HAKKINDA