İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

„Artık Sessizlik Bile Senin Değil“

Aslı Erdoğan, Özgür Gündem gazetesiyle dayanıştığı için 4 ay boyunca tutuklu kaldı. Yazdığı köşe yazıları, Almanca'ya çevrilerek kitaplaştırıldı.

FATMA AYDEMIR, 2017-03-24

Aslı Erdoğan acımasız bir gözlemci; en başta kendine karşı acımasız. Geçmiş yıllarda kendi memleketinden çok yurt dışında tanınan ve okunan Türkiyeli yazar, uzun yıllar boyunca dünyayı gezerek ait olabileceği bir yer aradı. Cenevre'de fizikçi olarak Avrupa Nükleer Merkezi'nde araştırma yaptı. Rio de Janeiro'dayken doktora tezini yarıda bırakıp, kendini tamamıyla edebiyata adadı.

Erdoğan, belki de Cumhuriyet tarihinin en karanlık zamanları diyebileceğimiz yılları memleketinde geçirdi. Farklılıkları yok sayan ve yok etmek isteyen baskıcı bir devlete rağmen en dipte, hayatın kaybolması mümkün olmayan gözeneklerinde ve yarıklarında gezinen Erdoğan, o yarıkların içinde kendini kaybetmekten korkmadan izlenimlerini yazdı. Türkiye'nin doğusundaki sokağa çıkma yasakları boyunca yaşanan zulümlerden, 15 Temmuz 2016 darbe gecesi İstanbul sokaklarındaki olaylara kadar uzanan gözlemlerini Özgür Gündem gazetesinde köşe yazıları şeklinde kaleme aldı.

OHAL ilan edilmesinin ardından KHK ile kapatılan gazetenin Yayın Danışma Kurulu'nda ismi geçtiği gerekçesiyle Ağustos 2016'da tutuklanan Aslı Erdoğan, özgürlüğüne ancak dört ay sonra kavuşabildi. Aslı Erdoğan'ın köşe yazılarının Almanca çevirileri, kitap olarak Almanya'da yayınlandı. Kitabın okurları ilk olarak şunu fark edeceklerdir: Aslı Erdoğan etrafını çeviren dünyayı eleştirmeden önce, en başta kendi bakış açısını sorguluyor. Bu derecede doğruluğu hedefleyen birinin yazılarının „tehlikeli“ bulunması belki de bu sebeptendir.

„Kurbanlık“ başlığını taşıyan yazısında Erdoğan, kendisine „Hakkında yazdığım ya da sustuğum kurbanlara haksızlık etmediğimi, onların acısında insan acısını dile getirmeye çalışırken, bu acıya karşı talep ettiğimin, empati, saygı, adalet, her neyse, ne olduğunu bildiğimi söyleyebilir miyim?“ sorusunu yöneltiyor.

Katliamları gözler önüne sermek için

Alman yayınevi Knaus Verlag, „Artık Sessizlik bile Senin Değil“ adlı kitap için altı çevirmen görevlendirmiş. Kitabın Türkçe orijinalinin neden yayınlanmadığını anlamak ve Türkiye'de ifade özgürlüğünün şu anki durumundan biraz haberdar olmak için kitaptan sadece birkaç sayfa okumak yeterli olacaktır.

Henüz on iki yaşındaki bir çocuğun tek kalıntısı olan kararmış bir çene kemiği.. Bodrumlarda diri diri yakılmış insanlar… Aslı Erdoğan, Kürt halkına karşı yapılan katliamları gözler önüne sermek için korkunç görüntüleri hiç çekinmeden tarif ediyor. Ama bunu yaparken olaylara bir muhabir olarak değil, bir edebiyatçı olarak yaklaşıyor. Faşizm terimini inceleyerek, yağmurun altında bir evcil hayvan dükkanının vitrinindeki muhabbet kuşu karşısında hayatı ölçüp biçerek, farklı etnik kimliklere sahip olduğunu inkar eden bir devletin belleğini yoklayarak…

„Nesnelliği, olguları sorgulamayı imkansız kılan çığırtkan bir hamaset, kendi görkemimizden başka bir şey aramadığımız 'tarih’, insan hikayesine, acısına karşı korkutucu bir saygısızlık…Geçmişle bugünü, katillerle kurbanları üst üste yığan devasa göçükleri ortak belleğimizin… Kendi ellerimizle gerçekleştirdiğimiz yıkımlardan, kıyımlardan, felaketlerden silinmede, namevcut olmada becerikliliğimiz.“

15 Temmuz 2016 gecesi, darbe olduğu haberini aldığında eve giden Aslı Erdoğan, eve ulaştığı an aslında dışarıda olması gerektiğini fark ediyor ve tek başına silah seslerine doğru yürüyor. Sonunda kendini mermilerden korumak için, mavi elbisesiyle, sessizce bir duvarın dibine çöküyor. O duvarın dibini „umudu umutsuzluktan, korkuyu korkusuzluktan, ölmüş olmayı ölmemiş olmaktan ayıran hiçbir şey yok“ kelimeleriyle anlatan Aslı Erdoğan, belki de bir ülkenin bu günlerdeki ruh halini tarif ediyor.

FATMA AYDEMIR, 2017-03-24
GERI
YAZAR HAKKINDA