Baraj altında kalmaları durumunda bölgedeki vekil koltuklarının AKP’ye geçeceğini söyleyen HDP'li Buldan, „HDP’siz bir parlamento nefessiz bir Türkiye olur“ dedi.
Meclis’in 3. büyük partisi HDP, tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve milletvekilleriyle 24 Haziran seçimlerine hazırlanıyor. Parti bir yandan kampanya yürütmeye, bir yandan da büyük seçim ittifaklarına karşı tek başına yarışmaya çalışıyor. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile bu zorlukları nasıl aşmayı planladıkları üzerine konuştuk…
Cumhurbaşkanı adayınız Selahattin Demirtaş cezaevinde. Bu şartlar altında seçimlerde nasıl bir strateji izleyeceksiniz?
Sayın Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olması elbetteki seçim sürecini ve seçim çalışmalarını eşit ve adil koşullarda yapılmayacağının göstergesi. Öncelikle Selahattin Bey’in özgürlüğüne kavuşması gerektiğini düşünüyorum. Ancak rehine durumunun devam etmesi halinde Selahattin Bey ile sürekli istişare halinde, Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri programımızı birlikte yürütmeye çalışacağız. Yapacağımız seçim kampanyası Selahattin Bey’in avukatları aracılığıyla göndereceği notların bizler tarafından mitinglerde, alanlarda, meydanlarda halka ulaştırılması şeklinde olacak. Bunun dışında farklı bir yol yöntem yok gibi görünüyor. Kendisinin Twitter hesabından paylaştığı mesajlar oluyor.
CHP ve Saadet Partisi'nden Demirtaş için „içeride olmamalı“ açıklamaları geliyor. Bu desteği nasıl yorumlarsınız?
Adayların böyle bir talebinin olması önemli ve kıymetli. Bu durumu dillendirmeyen tek kişi var, o da Tayyip Erdoğan. Zaten Demirtaş, kendisinin kararıyla cezaevinde.
Eğer Demirtaş 2. tura kalamazsa, HDP „millet ittifakı“ndan çıkan adayı destekler mi? Yoksa bir boykot söz konusu olur mu?
Şu an ikinci turu tartışmıyoruz. Sadece birinci turda güçlü bir parlamento ayağının oluşması ve Demirtaş’ın yüksek oranda oy alması için çalışmalarımız olacak. İkinci tura kalacak olan adaydan bir tanesinin Demirtaş olmasını düşünüyoruz ve olacağına inanıyoruz.
HDP barajı aşamaz, AKP de başkanlığı alırsa bu Türkiye için ne anlama gelir?
Bölgede AKP ve HDP yarışıyor. Buralarda baraj altı kalınması durumunda tüm vekiller AKP’ye geçecek. Bu da 16 yıllık AKP iktidarının Türkiye toplumuna yapmış olduğu her türlü zulmün ve baskının devam edeceği anlamına gelecektir. Dolayısıyla insanlar oylarını kullanırken mutlaka bunu hesap etmeli. HDP’siz bir parlamento, nefessiz bir Türkiye olacaktır. Türkiye nefes almak istiyorsa, HDP’nin mutlaka parlamentoya güçlü bir şekilde girmesi gerekiyor.
Erdoğan’ın seçim manifestosunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP’nin açıkladığı manifesto bir bitiş, çöküş manifestosudur. 16 yıldır iktidarda olan bir partinin manifestosu bu olmamalı. Daha kapsayıcı, daha çoğulcu bir manifesto olması gerekiyordu. Dolayısıyla insanlar bunun da hesabını yapacaklar. Içinde Kürtlerin olmadığı, Kürt halkının talep ettiği ilkelerin olmadığı bir manifesto, AKP’ye oy veren Kürtler açısından düşünülmesi gereken bir meseledir. AKP’ye oy veren Kürt seçmeninin desteğini geri çekeceğini tahmin ediyoruz. Bunu da yaptığımız çalışmalarda izliyoruz. Türkiye’de yaşayan Kürtlere, Kürt halkının temsilcilerine ilişkin yaşanan bütün gelişmeler, Kürt toplumunda ciddi anlamda kırılmalara sebep oldu.
CHP ve Saadet Partisi’nin ittifakta yer almanızla ilgili olumlu görüşleri olduğu biliniyor. Ancak sonuça HDP ittifakta yer almadı. CHP’nin ittifakta yer almanız için yeterli çabayı gösterdiğini düşünüyor musunuz?
CHP artık ana muhalefet rolünü kaybetmiş durumda. Bu kadar ayrıştırıcı, dışlayıcı bir tutum içinde olması, kendisinin bir ana muhalefet partisi olmasını engeller. İttifaklar seçim dönemlerinde önemlidir. Biz de kendi cephemizden bölgede ve Türkiye’nin batısında ayrı ayrı ittifaklar gerçekleştirdik. Hem Kürdistani partilerle, hem de batıdaki sol-sosyalist çevrelerle ittifak sağladığımızı ifade edebilirim. Ancak Millet İttifakı’nın tamamıyla HDP’yi barajın altında bırakmak gibi bir niyeti olduğunu söyleyebiliriz. Baraj sadece HDP için kurulmuş durumda. Bizim açımızdan hiç sorun yok. Biz kimse ile pazarlık da yapmadık. Onların HDP’ye ihtiyacı var. Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. En önemli ittifak Türkiye toplumu ile yapılan ittifaktır. Biz de bunu yaptık.
Buradan, daha önce A KP ’yi destekleyen Kürdistan Bölgesel Yönetimi eski Başkanı Barzani bu seçimlerde HDP’yi destekleyecek yorumunu yapabir miyiz? Görüşmeniz oldu mu?
Biz Güneye bir ziyaret gerçekleştirmiştik. Bugün Kürtlere yapılan saldırıların kabul edilebilir olmadığı görüşünü ifade etmiştik. Ancak sayın Barzani başta olmak üzere, orada yaptığımız görüşmelerde “bizi destekleyin“ gibi bir talebimiz olmadı. Biz sadece bundan sonrası açısından Kürtlerin ulusal birliği, beraberliği konularını konuştuk. Ancak seçimlerde destek konusunda vicdanlı davranılması gerektiğini düşünüyoruz. Vicdan meselesinde de ben eminim ki başta Güneyde yaşayan Kürtler olmak üzere, onların buradaki çevreleri bu anlamda bir etkileşim içine gireceklerdir.
Peki sandık güvenliğinde ittifak kanadıyla birlikte çalışacak mısınız? Sandık güvenliği ile ilgili HDP ne yapacak?
Parti olarak kurduğumuz komisyonlar seçim güvenliğini ciddi şekilde ele alıyorlar. Bu sadece HDP’yi ilgilendiren bir mesele değil. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi’nin ciddi kaygıları var. Bu kaygılar çerçevesinde görüşmelerimiz oluyor. Hepimiz birlikte güvenliği sağlamak durumdayız.
Son anketler ne diyor? HDP’nin oyları arttı mı?
Cumhurbaşkanı'nın “HDP’yi sandıklara gömeceğiz“ açıklaması şunu gösteriyor: Bizi baraj altında bırakmak için çaba sarf edecekler. Ama hiç yüzde 10’un altına düşmedik. Ancak çok da rahat değiliz. Türkiye’de 50 milyon seçmen var ve biz 50 milyonun da oyuna talibiz.