İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

Cumhuriyet Gazetesi'nde yönetim değişti

Türkiye'nin en eski gazetesi olan Cumhuriyet'e açılan davalar sonucu yönetim değişti. Gazetede görevinden ayrılanların sayısı 22'yi buldu.

ALI ÇELIKKAN, 2018-09-10

7 Eylül Cuma günü yapılan seçimlerin ardından Cumhuriyet Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Alev Coşkun seçildi. Seçimlerin ardından gazetede köklü bir değişim süreci başlatıldı. Genel Yayın Yönetmeni ve yazıişleri müdürleri değişti, pek çok yazar ve muhabir gazeteden ayrıldığını duyurdu. Gazete yönetimi tarafından yapılan açıklamada, gazetenin yayın politikasının “Atatürk'ün aydınlanma ve devrimlerine geri döndüğü“ belirtildi.

Cumhuriyet Gazetesi'ne 31 Ekim 2016'da operasyon yapılmıştı. Operasyonda gözaltına alınan gazete yönetici ve yazarları, uzun süre İstanbul'daki Silivri Cezaevi'nde tutuklu kaldılar. Yaşananlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade özgürlüğü üzerinde kurduğu baskının dünya kamuoyunda en çok yankı bulan örneğiydi. Aylar süren yargılama sürecinde tutuklu gazeteciler mahkemede, yaptıkları haberleri savunmak zorunda bırakıldılar.

Dava süreci boyunca bir grup eski ve yeni Cumhuriyet çalışanı, savcılığın talebi üzerine Cumhuriyet gazetesiyle ilgili ifade verdi. Hatta vakıf başkanı seçilen eski Cumhuriyet çalışanı Alev Coşkun, ifade vermek için gittiğinde yanında delil olarak sunmak üzere Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan bir haber kupürü götürmüştü. Genel Yayın Yönetmeni olarak görevlendirilen Aykut Küçükkaya da dava kapsamında ifade vermeye giden bir diğer isimdi.

Gazeteye yapılan operasyonu destekleyen ana argüman, Cumhuriyet'in “terör örgütleri tarafından ele geçirildiği“ ve gazetecilerin yaptıkları haberlerle “terör örgütlerine yardım ettiği“ydi. Ayrı bir davada ise Cumhuriyet Vakfı'nın 2014 yılında gerçekleşen seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddia ediliyordu.

Vakıf davası ceza davasına konu edildi

Seçimlerin usulsüz olduğu hakkında açılan dava, Cumhuriyet çalışanlarının yargılandığı ceza davasındaki suçlamalara gerekçe yapıldı. Yargıtay, Ağustos ayında Cumhuriyet Vakfı’na yönetim kurulu üyeleri seçiminin yapıldığı toplantının geçersiz olduğuna karar verdi. Nisan ayında karara bağlanan ceza davasındaysa 14 gazete çalışanına toplamda 73.3 yıl hapis cezası verildi.

Cuma günü yapılan seçimlerin ardından gazeteden ayrılan isimlerin büyük çoğunluğu gazeteye karşı yürütülen operasyon boyunca Silivri cezaevinde tutulan insanlardı. 2 yıldır yürüttüğü Genel Yayın Yönetmenliği görevinin yaklaşık 17 ayını cezaevinde geçiren Murat Sabuncu ile birlikte aynı davada yargılanan 10 kişi daha Cumhuriyet'ten ayrıldı. Toplamda gazetede görevden ayrılanların sayısı 22'yi buldu.

„Alev Coşkun ile çalışmanın bir yolu yok“

Gazeteden ayrılmak üzere olan bir Cumhuriyet muhabiri, taz'a yaptığı açıklamada

“Gazetenin yazar ve yöneticilerini saraya yazdığı ihbar mektubuyla cezaevine attıran Alev Coşkun'la çalışmanın bir yolu yok. Zaten yeni gelenlerin gazetecilik yapmak gibi bir niyetlerinin olmadığı, gazetenin etkili kalemlerinin atılmaları ya da istifa etmeleriyle ortaya çıktı.“ ifadelerini kullandı.

„Herkes kendi ekibiyle çalışmak ister“

Cumhuriyet'te çalışmaya devam edecek olan ve yine ismini vermek istemeyen bir diğer çalışan ise, taz'a yaptığı açıklamada kimsenin işten atılmadığını, ayrılanların kendi istekleriyle ayrıldığını söyledi;

„Herkes kendi ekibiyle çalışmak ister. Bu durum gazetede normal bir şeydir. Zamanla bu gazetenin değişmediğini, insan haklarından, hak ve hukuktan taviz vermeyeceğini görecekler.“

Aynı davada yargılanmış ve hapis cezası almış olan eski Cumhuriyet muhabiri, HDP milletvekili Ahmet Şık, sosyal medyada yaptığı açıklamada Cumhuriyet'te yaşanan değişime,

„Bizleri tutuklatanlar, hapse atanların işbirlikçiliğini, yalancı muhbirliği ve tanıklığını yapanlar Cumhuriyet gazetesini işgalden kurtarmışlar. Devleti yağmalayıp, ülkeyi talan edenlerle birbirlerinden farkları yok. Çünkü haysiyet, alçakların erişemeyeceği yüksekliktedir.“ sözleriyle tepki gösterdi.

ALI ÇELIKKAN, 2018-09-10
GERI
YAZAR HAKKINDA