İstanbul Havalimanı, 6 Nisan'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlıyor.
taz.gazete, İstanbul Havalimanı'nı mercek altına aldığı dosyada bu projenin insanlar, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyor.

Daha fazla okumak için:
taz.atavist.com/istanbul-havalimani

9 Mart 2019, 728. hafta, İHD önü

„Bu bir devlet politikası“

İnsan Hakları Derneği'nin son raporuna göre 1990’lardan bugüne 1338 kişi gözaltında kaybedildi. Cumartesi İnsanları 25 yıldır adalet arıyor.

BEYZA KURAL, 2020-05-23

“Failler belli, kayıplar nerede?“

İstanbul’un en işlek yerlerinden İstiklal Caddesi’nin ortasındaki Galatasaray Meydanı’nda kayıp yakınları ve hak savunucuları 25 senedir Cumartesi günleri saat 12.00’de bu taleple bir araya geliyorlardı. Ağustos 2018’de, eylemin 700. haftasında yaşanan polis saldırısından beri meydan polis ablukası altında.

Kayıp yakını ve İnsan Hakları Derneği Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Besna Tosun, 700. haftada İnsan Hakları Derneği yönetici, üyeleri ve destekçileriyle darp edilerek gözaltına alınanlardan. “Yaklaşık 10 saat boyunca işkence koşullarında gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldık“ diyen Tosun o gün kayıp ailelerine, hak savunucularına, destekçilere ve milletvekillerine kimyasal gaz, plastik mermi, kalkan ve copla müdahale edildiğini hatırlatıyor. Bu saldırıya karşı kayıp yakınlarının savcılığa sundukları şikayetler hakkında, eldeki raporlara ve görüntülere ragmen takipsizlik kararı verildi.

Devletin gözaltında kaybetmelerdeki sorumluluğunu kabul etmesini, gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanıp kemiklerinin ailelerine teslim edilmesini ve adaletin sağlanmasını talep eden kayıp yakınları, yaklaşık iki yıldır İstiklal Caddesi’ne çıkan dar bir sokaktaki İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) önünde toplanıyorlar. Zorla kaybetme suçunun Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suçlar başlığı altında düzenlenmesini ve devlet görevlileri üzerindeki cezasızlığın sona ermesini isteyen Cumartesi İnsanları, aynı zamanda eylemleriyle özdeşleşen Galatasaray Meydanı’nda toplanmaya devam etmek istiyorlar.

İnsan Hakları Derneği'nin son raporuna göre 1990’lardan bugüne 1338 kişi gözaltında kaybedildi. İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı avukat Eren Keskin, gözaltında kaybetmenin bir devlet politikası olduğunu ve 90'larda en yoğun halinin yaşandığını belirtiyor. „90'lardaki sürecin aktörlerinin bugünün iktidarının yanında olduğunu“ ifade eden Keskin, bu nedenle Cumartesi İnsanları'nın eylemlerinin hala engellendiğini söylüyor: “Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Gözaltında Kaybetmelere Karşı Sözleşme’yi imzalamamakta direniyor. Bu, bunun devlet politikası olmasıyla ilgili bir durum.“

Kayıplara karşı mücadele haftası

Eylemin 800. haftasına yaklaştığı bugünlerde Cumartesi İnsanları’nın verdiği mücadele, yasağa ve pandemiye rağmen devam ediyor. Sağlık örgütlerinin uyarıları çerçevesinde, aileleri, destekçileri, gazetecileri ve hatta onlara şiddet uygulayan polisleri salgının olası etkilerinden korumak istediklerini belirten hak savunucuları, meydandaki gibi yan yana olamasalar da açıklamaları paylaşıp yaygınlaştırmayı amaçlıyorlar.

Pandemi nedeniyle eylemlerini 21 Mart’tan bu yana sosyal medyaya taşıyan kayıp yakınları, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası’nda düzenledikleri sembolik eylemlerle gözaltında kaybetmeleri görünür kılmaya çalışacaklar. Yasaklara ve pandemiye rağmen vazgeçilmeyen “Failler belli kayıplar nerede?“ cümlesi, Galatasaray Meydanı’ndan olmasa da bu hafta (23 Mayıs) 791. kez tekrarlanacak.

BEYZA KURAL, 2020-05-23
GERI
YAZAR HAKKINDA